BEN KİMİM?

:) Ben Gökçe, keyifli blog sayfama hoşgeldiniz. Trendler, yenilikler, kozmetik, kişisel bakım, tüyolar, keyif alıp gülümseyebileceğiniz herşey blog sayfamda.. Keyifli ziyaretler...

25 Haziran 2013 Salı

SİZİN BURCUNUZ HANGİSİ????


Koç: Burçlar kuşağının ilk burcudur. Hareketli ve enerjik oluşları ile tanınırlar. Ben egoları çok fazla gelişmiştir. BEN, onların aynası olmuştur


Boğa: Boğa’lar hedefleri doğrultusunda ilerlerken, tüm dikkatlerini toplayabilme yeteneklerinin yanında maddecilikleri ile tanınırlar. SAHİP olma onların yaşam gerçeğidir

İkizler: İkizler burcu insanları hızlı düşüncelerine uygun çabuk hareket ederler. Ayni anda birkaç işi birden yapabilirler. Onların adapte olamayacakları iş yoktur

Yengeç: Yaşamlarındaki her konuda aşırı bir şekilde hassas, alıngan ve kuruntulu olan Yengeç’leri tanımlayan sözcük ‘Hissederim’ dir. Sorumluluk duyguları çok gelişmişdir

Aslan: Aslan kraldır, önderdir. Başkalarının yaşantılarını da onlar adına düzenlemek isterler. Her şeye karışırlar, kibirlidirler.

Başak: Yönetici gezegeninizden dolayı hep bilgiyi ararlar. Zekalarını kendilerine yardımcı olan bir hizmetçi gibi görürler.



Terazi: Herhangi bir konuda karar vermeden önce, bütün şartları dengeye getirmeye çalışırlar. Olaylardaki etkenlerin olması gereken oranlarını tartarlar

Akrep: Akrepler kadar yaşamda tutkuyla yaşayan az insan vardır. Bu nedenle onları simgeleyen sözcük ‘Arzuluyorum’ dur. 

Yay: Kavrama yetenekleri gelişmiş olduğundan becerikliliklerinin de katkısı ile ele aldıkları her işte, özellikle ciddi işlerde ve felsefe konularında başarılı olurlar.

Oğlak: Geleceği ayrıntılı biçimde planlamaya çalışan Oğlak’lar bu özellikleri nedeniyle sık sık kuruntulara kapılarak, depresyona girerler.

Kova: Hayal güçleri sınırsız olmakla birlikte, düşünceleri bulundukları anın ötesinde, akılcı ve sezgiseldir. Kova ‘lar dik kafalıdırlar.

Balık: Duygusal yapıları her alanda kendisini gösterir. Sanata eğilimli bir burç oldukları için bir çok sanatçının balık özellikleri güçlüdür.



KAPATICI NASIL KULLANILIR?



Güzel bir görüntü elde edebilmek için kadınların yüzlerinin pürüzsüz gözükmesi gereklidir.

Çoğu kadında sivilce, kırışıklık, kızarıklık, solgunluk ve siyah nokta gibi çeşitli yüz kusurları görülebilmektedir. Kadınların bu kusurları gizlemek için çeşitli kapatıcılar kullanmaları gerekir.

Bilinen belli başlı kapatıcılar; fondöten, pudra ve göz altı kapatıcılarıdır. Kadınlar bu kapatıcıların nasıl kullanılacağını bilmelidir ve buna göre yüz kusurlarını gizleyerek pürüzsüz ve güzel bir görünüm elde etmelidirler.

Kapatıcıların nasıl kullanılacağını anlatmadan önce ne tip kapatıcıların olduğundan bahsetmek gerekir. Likit ve stick olmak üzere iki tip kapatıcı içeriği mevcuttur. Likit kapatıcılar sıvı haldedir. Siyah noktalı ve yağlı cilde sahip kadınların bu tarz bir kapatıcı kullanmaları gerekir. Stick kapatıcılar ise yağlı kapatıcılardır. Kuru bir cilt yapısına sahip bayanların stick kapatıcıları kullanmaları tavsiye edilir.

ORİFLAME KAPATICI
Kapatıcı nasıl kullanılır?

Fondöten, bilinen en iyi kapatıcıdır. Tek başına bir renk fondöten kullanmak yerine 2 farklı tonda fondöten kullanılmalıdır. Bunlardan birincisi cildinizin tonunda birisi de 2 ton açığında olmalıdır. Cilt renginizin tonunda olan fondöten ile yüzünüzdeki kusurlar kapatılır. Açık tonda olan fondöten ile de gölgelendirmeler ve renklendirmeler yapılır. Likit fondöten sünger yardımı ile kullanılmalıdır.
Pudra, makyajın kalıcı olmasını sağlar ve fondötenin rengini matlaştırmak için kullanılmaktadır. Pudra bir fırça yardımı ile kusurların olduğu bölgeye uygulanır. Daha sonra da üzerine fondöten uygulanır.Göz altı kapatıcıları, göz altındaki morluk ve kızarıklıkları gidermek için kullanılır. Sünger veya fırça yardımıyla uygulanmalıdır. Ten renginizin bir ton açığı tercih edilmelidir.
www.gokceunalan.com

21 Haziran 2013 Cuma

YAZ BAKIMI ACİL YAPILMASI GEREKENLER...

Kış ayları boyunca baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyoruz. Baharın kendisi bir yana sadece adını duymak bile yeterince heyecan verici. Bahar denince hemen aklımıza tazelenmek, yenilenmek ve mutluluk geliyor. Değişikliklere bu kadar açık olduğumuz bir dönemde ruh halimizin yanı sıra günlük alışkanlıklarımıza da küçük oynamalar şart. 

Değişikliğe saçlardan başlayıp, her gün kullandığımız parfüme uzanabilir, makyaj alışkanlıklarımızda da küçük oynamalar yapabiliriz. 
Baharın geldiğinin en güzel habercileri; etrafı saran rengarenk çiçekler ve havadaki kokunun birden bire değişmesidir. Kışın yağmur, çamur derken fark edemediğimiz onca güzellik, bahar ve güneşle birlikte mis gibi bir doğa kokusu olarak hemen kendini gösterir. 

Etraftaki güzel çiçek kokularının etkisiyle bahar geldiğinde kendi kokumuzda da değişiklik yapma ihtiyacı duyabiliriz. Normalde kullandığınız parfümden daha çiçeksi ya da daha fresh bir kokuya geçiş yapmanız, baharla yaptığınız sözsüz anlaşmanın en büyük kanıtı gibidir.


Madem havalar ısınmaya başlıyor, artık saç kurutma makinesini bir kenara kaldırmanın vakti geldi demektir. Isı veren şekillendiricilerin saça verdiği zarar ortada, ama onlardan vazgeçemediğimiz de ayrı bir gerçek… Baharın gelmesiyle birlikte saçlarını düzleştirme takıntısı olmayanlara önereceğim en güzel şey; saçları kendi halinde kurumasına bırakmak. Dilerseniz saç şekillendirici ürünler yardımıyla saçlarınızın kabarmadan kurumasını sağlayabilir veya doğal dalgalarını daha çok belirginleştirmeyi tercih edebilirsiniz.
Güneşin kendini daha fazla göstermeye başlamasıyla, aslında yıl boyunca devam etmesi gereken koruma içgüdüsü daha fazla ortaya çıkacaktır. 


Size önerim SPF içermeyen fondöten, pudra gibi makyaj malzemelerinizi baharla birlikte güneş korumasına sahip olanlara değiştirmeniz. Böylece günlük makyaj rutininizi uygularken cilt sağlığınızı da düşünmüş olacaksınız. 

Cildinizin neme ihtiyacı olduğunu artık yüzlerce kez duyduğunuz için bir kez daha tekrarlamak istemiyorum. Zaten düzenli olarak nemlendirici kullandığınızı varsayalım ve baharla birlikte SPF içeren bir nemlendiriciye geçiş yapmanızı önereyim.


Unutmayın siz cildinizi ne kadar korur ve ona ne kadar iyi bakarsanız, o da karşılığını mutlaka verecektir.

Pembe ve şeftali tonlarındaki allıklarınızı, içinde bronzluk barındıran, daha ışıltılı, daha aydınlık olanlarıyla değiştirmenin şimdi tam sırası! Güneşin enerjisine ve canlılığına uyum sağlayacak allığınızla artık yazı karşılamaya hazırsınız demektir.


GÖKÇE...

20 Haziran 2013 Perşembe

PLAJDA OLSA MAKYAJSIZ ÇIKMAM DİYENLER İÇİN:)


Deniz kenarında yaptığınız makyaja kesinlikle çok dikkat etmeliyiz. Yaz sıcakları sadece kıyafetlerinizin değil, makyajınızın da hafiflemesini gerektirir. Kış aylarında uyguladığınız yoğunluktaki makyaj, sıcak günlerde hem cildimizi havasız bırakır ve yorar, hem de güneş lekelerinin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle makyajı yaz mevsimi boyunca minimumda tutmanız, yaptığınız zamanlarda da hafif yoğunluktaki malzemeleri tercih etmemiz gerekir.

Yaz günlerinde makyaj yaparken öncelikle, yüzünüze temizleyici etkisi de olan bir nemlendirici uygulamalısınız. Ayrıca yüksek koruma faktörlü güneş koruyucularını da, makyajınızı yapmadan önce sürmelisiniz. ORİFLAME in son derece hafif, makyajınızı bozmayacak nemlendiriciler bulabilirsiniz. Bazı nemlendiriciler güneş koruma faktörü de içeriyor. Tavsiyemiz, bu özellikleri olan kremleri tercih etmeniz. Cildiniz nemlendiriciyi iyice emdikten sonra, hafif kıvamlı kapatıcıları yüzünüzdeki lekelere veya göz altlarınıza uygulayabilirsiniz.
Fondötenden ise kesinlikle kaçının.
 Allığınızın renginin ise açık olması çok önemli. Büyük bir pudra fırçasıyla yüzünüzün T bölgesine hafif miktarda toz pudra sürebilirsiniz. Böylece hem allığınızı biraz daha ön plana çıkarır hem de daha doğal görünürsünüz.
Maskarınızınsa suya dayanıklı olması gerektiğini hatırlatmamıza gerek yoktur herhalde:) Dudak renginizi de olabildiğince naturel renklerden seçmeye özen gösterin. Mümkün mertebe içinde nemlendirici bulunan dudak parlatıcıları ve rujları tercih edin. Son olarak, biraz bronzlaştırıcı da sürebilirsiniz.

 Hepinize renkli ve mutlu bir tatil diliyoruz:)
Gökçe
www.gokceunalan.com

13 Haziran 2013 Perşembe

HANIMLAR TACİZ SIKINTISINA SON HER ÇANTAYA BİR BİBER GAZI...

Göz yaşartıcı gaz ve , söylendiği kadar masum değil. Bu gazların ağız içi ve burun mukozasından göze, vücudun diğer bölgelerinden deriye kadar, pek çok olumsuz etkisi bulunuyor.
Biber gazı, son günlerin tartışılan konusu öğrenci protestolarıyla bir kez daha gündeme geldi. Prof. Dr. Birsel Kavaklı,  gibi gazların deride yanıcı tarzda ağrıyla, göz ve burundan çok miktarda sıvı gelmesine neden olduğunu söylüyor ve “Buna biber gazının içeriğinde bulunan tahriş edici bir madde neden oluyor” diyor.


Biber gazının etkisi 2 saat
Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının, parfüm kutusuna benzer küçük teneke kutulardan sıkılabildiğini ve içinde olan bu kutulara hiçbir zaman çıplak elle dokunulmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kavaklı’ya göre, bu gazın etkisi 5-30 dakika sürerken, biber gazının etki süresi 20 dakika ile 2 saat arasında değişiyor.
Biber gazı astımı tetikler
Biber gazının yüksek dozlarda sıkılması, bronşlarda tahrişe neden olabiliyor. Bu durum kendini uzamış , bronşlarda kasılmaya bağlı nefes darlığı ve akut akciğer ödemiyle gösteriyor. Özellikle astım hastası olanların biber gazına maruz kalmaları, hastayı solunum yetmezliğine sokabiliyor. Biber gazının uzun dönem etkileri hakkında ise henüz yeterli bilgi bulunmuyor

Biber gazının etkilerini azaltmak için bunları yapın
- Biber gazına maruz kaldıktan sonra üstünüzdeki kıyafetleri çıkartıp dayanabileceğiniz soğuklukta suyla duş alın.
- Kıyafetleri yıkarken güçlü deterjanlar kullanın. Bunun nedeni bu kimyasalların toksik etkili olmaları ve siz onları temizlemediğiniz sürece sizi ve etrafınızdakileri zehirlemeye devam etmeleridir.
- Temizlenene kadar vücudunuzun herhangi bir bölgesine, diğer insanlara ve mobilyalara dokunmayın.
- Etkilenen küçük bölgeler için mineral yağı denilen sıvı parafin veya sıvı vazelin kullanın. Sıvı vazelini küçük bir bez parçasına sürün ve bunu etkilenen bölgeye tatbik edip zaman geçirmeden alkol ile temizleyin. Bu arada vazelinin deride 30 saniyeden uzun süre kalmamasına dikkat edin. Daha uzun süre kalması kimyasalların etkisini artırabilir.
Biber gazı vücutta ne yapıyor?
- Gözlerde, burunda ve deride yanma, batma.
- Görmeyi bulanıklaştıracak kadar çok miktarda .
- Burun akması.
- Vücut salgılarının artması.
- Öksürük ve .
- Bilinç bulanıklığı, .
- Aşırı öfke ve kızgınlık hali.
Biber gazına karşı kimler risk altında?
- Astım,  gibi solunum sistemi hastalıkları olanlar.
- Vücutlarının savunma sistemi daha zayıf olan çocuklar ve yaşlılar.
- Vücudun savunma mekanizmalarını zayıflatan kronik hastalıkları bulunanlar.
- Gebe olan veya gebe olma olasılığı bulunanlar.
- Emziren kadınlar (zehirleri süt yoluyla bebeklerine geçirebilirler).
- Deri (şiddetli akne, sedef, egzama) ve göz hastalıkları olanlar.
- Kontakt lens takanlar.

Biber gazsız günler diliyorum.. :)