BEN KİMİM?

:) Ben Gökçe, keyifli blog sayfama hoşgeldiniz. Trendler, yenilikler, kozmetik, kişisel bakım, tüyolar, keyif alıp gülümseyebileceğiniz herşey blog sayfamda.. Keyifli ziyaretler...

31 Mart 2013 Pazar

KADINLARIN GÖBEK SORUNU...PEKİ NE YAPACAĞIZ?


Düşük belli pantolonlar, kısa tişörtler derken göbekler artık hiç kapanmıyor. Ne yazık ki da modaya uyabilmek uğruna göbeklerini düzelttirmek için estetik cerrahlara koşuyoruz..


Artık son moda pantolonların belleri o kadar düştü ki üzerine ne giysek belimiz, göbeğimiz kapanmıyor. Anneler “Kızım böbreklerini, yumurtalıklarını üşütürsün” diyedursunlar bu durumdan şikayetçi olan yok. Yeter ki o pantolonların kemer kısımlarının üzerine karnımızdan, belimizden yağlar sarkmasın. Bir de madem açıkta kalıyor, göbek deliğimiz de şöyle Ebru Şallı’nınkini aratmasın.
Ama bu o kadar kolay değil. Moda dediğimiz şey de bir anda geliveriyor, önceden haber vermiyor. Hoş geçen senelerde göbekler açılmaya başlamıştı ama bu kadar artacağını bilemezdik. O zaman hızlı ve etkili bir çözüm gerekiyor. İşte böyle diyenler kendilerini estetik cerrahların eline bırakıyor. Özellikle Amerika’da kadınlar karınlarını düzleştirmek, göbek deliklerini güzelleştirmek için sıraya giriyor. ABD Plastik Cerrahi Birliği bu yaz şimdiye kadar 2 bin kadının göbek deliğini güzelleştirmek için bıçak altına yattığını söylüyor.

“20-35 yaş arasındaki kadınlar geliyor”

Türkiye’de de durum çok farklı değil. “Aslında göbek bölgesine estetik müdahale yıllardır yapılıyor çünkü bikini de giyiyor kadınlar. Ama düşük belli pantolon ve kısa tişörtlerle her yerde göbek açık kalmaya başladıktan sonra daha fazla özen gösterilmeye başlandı bu bölgeye” diyor meşhuur uzmanlarımız..
“Genç kızlar bu tip kıyafetleri daha rahat giyebilmek için hiç düşünmeden geliyorlar. Aslında yaş aralığı 18-50 ama tahmin edersiniz ki 35-40 yaşını geçmiş olan kadınlar zaten göbeklerini açıkta bırakacak kıyafetlere çok rağbet etmiyorlar.”
Peki bu müdahale ne zaman gerekiyor?  Doğum yapanlarda, çok kilo alıp verenlerde doku gerginliği azalıyor. Göbek deliği yukarı doğru gidiyor, neredeyse yok oluyor. Oysa göbek deliğinin ucunun aşağıya doğru olması makbuldür. Yine aynı kişilerde göbek çevresindeki deri büzüşüyor, çatlaklar meydana geliyor. Göbek deliğinde bir bozukluk varsa bu doğumsal fıtıktan ya da göbek kesiminin yanlış yapılması yüzünden olabilir. Bunların düzeltilmesi isteniyor.

“Bu senenin modası çizgi şeklinde göbek”

Karın kısmındaki estetik müdahaleler ikiye ayrılıyor. Sürekli çok miktarda kilo alıp vermeden ya da birkaç doğum yüzünden gerçekten sarkan ve deforme olan karınlarda tam germe ameliyatı yapılıyor. Ama göbek deliklerinin şekillerinin düzelmesine de yardımcı olacak şekilde fazla yağlarından kurtulmak isteyen genç kadınlarda yarım germe tercih ediliyor. Yani karnın alt bölümüne sezaryen kesiği gibi bir kesik atılıyor, alt karın gerdiriliyor. Tabii bu arada yağlar alınıyor. Böylece oradaki çatlaklar da gidiyor. Bu müdahale 30 dakika ile 1,5 saat arasında sürüyor. Üç hafta sonra da izleri geçmiş oluyor. Piyasada yaklaşık 2 bin dolar artı hastane masrafları karşılığında yapılıyor.
Çatlaklar ve kusurlar için piercing ve dövme
Genç kızlar göbek deliklerindeki kusurları kapatmak ya da tam tersine süslemek için piercing yaptırıyorlar.
Çatlakları, yara izlerini kapatmak içinse dövme tercih ediliyor.
Son iki senedir, özellikle bu yaz piercing yaptıranların sayısı çok arttı.
Sterilizasyon dahil olmak üzere yaklaşık yarım saat sürüyor piercing.
Düşük belli pantolonlarla dövme göğüsten kasığa indi. Genç kızlar kasıklarına kedi patisi, kalp, yıldız dövmesi yaptırıyorlar.

Göbek egzersizleri

“Mekik çoktan yasaklandı” daha gergin ve formda bir karın ile göbek için önerdiği egzersizler şöyle:
Tüm karın ve göbek için
1. Sırt üstü yatılarak bacaklar bükülüyor.
2. Eller ensede.
3. Çene yukarı bakıyor ve sanki çeneyle göğüs arasında bir portakal varmışçasına bu iki bölge birleşmiyor.
4. Sırt hafifçe yerden kalkıp tekrar iniyor. Her kalkışta nefes veriliyor.
5. 3×10, 3×20 gibi belli sıklıkta yapılıyor.
Alt karın için
1. Yere sırt üstü uzanılıyor.
2. Ellerle sandalye gibi bir şeye baş üzerinden tutunuluyor.
3. Dizler çok ama çok hafif bükülüyor.
4. Bu açıyı bozmayacak şekilde ayak yukarı doğru kaldırılıyor ve indiriliyor.

KOLAY GELSİN BİZE....
www.gokceunalan.com



28 Mart 2013 Perşembe

YAŞLARA GÖRE KAŞ MODASI...

Bir zamanların ince ve kalkık kaşlar modası sona yaklaşıyor. Uzmanlar, kaşlarını tekrar düzene sokmak isteyenler için gerekli ipuçlarını ve yaş gruplarına göre dikkat edilmesi gereken kaş şekillendirme önerilerini sıralıyor.



Kalın ve doğal kaşlar geri geliyor. İyice incelmiş, yok edilmiş, botoksla havalanmış kaşlara son. İşte, kaşlarınızı tekrar düzene sokmak ve doğal haline döndürmek için sırlar ve yaşlara göre kaşlar…
Saçlarımızdan akan ter damlacıklarının gözlerimize girmesini engellemekten çok daha önemli (En azından biz kadınlar için öyle) bir işlevi var kaşlarımızın! Onlar bakışlarımıza anlam veriyor, gözlerimizin güzelliğini tam anlamıyla ortaya çıkartıyor.
Son günlerde, mankenlere baktığınızda hemen anlayabileceğiniz gibi, doğal ve kalın kaşlar geri dönüyor. Ancak, bu herkes için iyi bir haber mi, biraz tartışılır. Çünkü yıllar boyu bir elinde cımbız bir elinde ayna kaşlarıyla uğraşanlar şimdi kara kara düşünmeye başladılar bile; küstürdükleri kaşlarıyla nasıl olacak da barışacaklardı acaba?
Doğal, güzel ve yüzüyle uyumlu kaşlara sahip olmak isteyen herkes, bu okulun öğrencisi olabilir. Hazır mıyız?

20′li yaşlarda sadeliği seçin

Akla her gelenin yapıldığı yaşlar, 20′li yaşlardır… Oysa, uzmanlar gençlerde doğal kaşta ısrarcı. Tavsiyeleri, gerekli değişikliklerin dışında kaşlarına dokunmamaları. Peki, bu değişikliklerin gerekli olup olmadığına nasıl karar verilmeli?
Kaşınızda 2 çizgi hayal edin; biri burun deliğinizin yanından burnunuzun köküne kadar, diğeri de, burun deliğinizden gözünüzün dış kenarından yukarı devam etsin. Kaşlarınız, bu 2 çizginin arasında kalmalı. Yani, 2 çizgi dışındaki tüyleri alabilirsiniz. Ancak, tüyleri çıkış yönünde almalı, düzenini bozmamalısınız.

30′lu yaşlarda eski hatalara yeni çözümler

İncecik, oyuk, kalkık… Denemediğiniz stil kalmadı; şimdi kaşlarınızın böyle asi olması o kadar normal ki. Onları yeniden ehlileştirmeniz zor ama imkansız değil. Yapmanız gereken; yüzünüze uyumlu yeni bir hat belirlemek ve bu hat üzerinde, yeniden özgürce çıkmalarına izin vermek. Bu yeni hattı belirlerken, yüzünüzdeki bazı kusurları da gizleyebilirsiniz. Örneğin alnı dar olanlar kaşlarını alta, yani gözlerine yakın şekilde kalınlaştırabilir. Alnı fazla açık olanlarsa tam aksini yapabilir.
Gözlerinin fazla yakın olduğunu düşünenler kaşlarının arasını açarak bu kusurlarını gizlemeye çalışırken, gözlerinin arasının fazla açık olduğunu düşünenler ise kaşların arasını mümkün olduğunca yakın bırakabilir.
Kaşlarınızın uzama evresinde en büyük yardımcınız, Oriflame Kaş Seti olacak. Kaşlarınızın rengiyle uyumlu, suya dayanıklı bir göz kalemi, yeni uzamakta olan kaşlarınızı kamufle etmek için idealdir. Peki, her biri başka bir yöne doğru uzayan tüylerle nasıl baş etmelisiniz? Bu tüyleri düzenli olarak eski bir diş fırçasıyla fırçalamalı ve birazcık saç jölesiyle şekil vermelisiniz.

40′lı yaşlarda bakışlarınıza gençlik katın

40 yaşını geride bırakanlar için en büyük problem, yüzün sıkılığını ve diriliğini kaybetmesiyle kaşların yavaş yavaş göz kapaklarının ve gözlerin üzerine yığılmaya başlamasıdır.
Bu yaşlardaki kişilerin yapması gereken ilk iş; öncelikle kaşlarını çok inceltmekten kaçınmaları, burun köküne yakın kısmı mümkün olduğunca doğal bırakmaları ve şekil vermek için sadece kaşların uç kısımlarıyla oynamaları. Böylece gözlerinin daha çekik görünmesini sağlayabilirler. Nasıl mı? Kaşların uca doğru olan 1-2 santimlik kısmını tamamen alabilirler. Ardından da Oriflame Kaş Seti ile, doğal kaş çizgisinin hemen üzerine (Çok fazla yukarıda olursa yapay bir görümün olabilir) yeni bir hat çizilmelidirler.
Yeni kaşlarını oluştururken dikkat etmeleri gerekense, tek bir çizgi yerine minik minik dokunuşlarla birçok küçük çizgiden yararlanmak…
ORİFLAME KAŞ SETİ İLE MÜKEMMEL BAKIŞLAR...


SAÇ DÜZLEŞTİRİCİYİ NASIL KULLANMALIYIZ?


Saç düzleştirici kullanmak kolay gibi görünebilir ancak, saç düzleştiriciyi yanlış kullanmak saçın zarar görmesine neden olabilir. Örneğin, ıslak saçı, saç düzleştirici ile düzleştirmek, saçın yanmasına, yapısının bozulmasına ya da derinden zarar görmesine sebep olabilir. Bu yüzden size birkaç öneri....


Peki Saç düzleştirici ile saç nasıl düzleştirilmeli?

1. Adım
Saçı tarayın;

2. Adım
Tarakla gerdirin;
Bir tutam saçı ince uçlu tarakla gerdirip, düzleştiricinin kanatları arasına sıkıştırın.

İPUCU:
Saç düzleştirici, saçın uzunluğuna göre seçilmelidir. Uzun ve kalın telli saçlar için büyük boy, kısa ve ince telli saçlar için küçük boylar tercih edilmelidir.

3. Adım
Saçı düzleştirin.
Tarağı ve düzleştiriciyi aynı anda saçın ucuna doğru yavaşça kaydırın.

4. Adım
Saça hareket verin.
Hafif dalgalı bir model yapmak istiyorsanız saçı düzleştiriciye sararak birkaç saniye bekletin.Başın tepe noktasını, krepe yaparak hafifçe kabartabilirsiniz.

27 Mart 2013 Çarşamba

YAZ GELDİ..REJİMLER BAŞLADI..YAP YAP AYNI KİLODAMIYIM DİYORSUNUZ??

Fazla kilolarından kurtulmak isteyip de bunu başaramayanların sorunu genelde metabolizmanın yavaş olmasıdır.
Metabolik hız, bedeninizin besinlerle kazandığı kaloriyi enerjiye dönüştürme, yani yakma kapasitesini gösterir. Metabolik hızınız yüksekse, yiyip içtiklerinizi kolayca yakar, geride yağ olarak depolanacak bir şey bırakmazsınız. Eğer metabolik hızınız düşükse, bu durumda yakılmayan fazla kaloriler size bacak, kalça ya da uyluklarınızda depolanmış, göğüs, omuz ve sırtınızda birikmiş yağlar olarak geri dönecektir.
Fazla kilolarından kurtulmak isteyenlerin çoğu samimi ve dikkatlidir. Önerilen yiyeceklerden fazlasını genellikle yemezler. Bazıları daha azıyla yetinip işi çabuklaştırmak, süreci hızlandırmak bile ister.
Ne var ki bu konuda da şansı yaver gitmeyenler var! Onlar “diyet+egzersiz” önerilerine dikkatle uysalar da fazla kilolardan kolay kolay kurtulamazlar. Sebep, sabotajcı genelde aynıdır; metabolizmanın yavaşlaması. Sorununun nedenini bilirseniz, çözüm için nelerin yapılabileceğini daha kolay anlarsınız.


Metabolizmayı yavaşlatan sebepler

Metabolizmayı yavaşlatan sebeplerin başında yaşın ilerlemesi gelir. Yaşlandıkça metabolik hız da düşer. Daha 30’lu yaşları takiben her 10 yıllık dönemde vücudunuz yüzde 2-4 daha az enerji yakmaya başlar. 40’lı yaşlar sonrasında kadınlarda menopozun devreye girmesi önemli bir metabolizma sabotajcısıdır. Erkeklerde andropoza bağlı metabolizma yavaşlaması ise 55 yaş sonrasında ortaya çıkar.
Eğer vücudunuzdaki yağ-kas oranı büyükse, yani yağlı bir vücudunuz var, kas dokunuz azsa metabolizma hızınız düşük olacaktır. Bu durumun en önemli nedeni, çocukluktan itibaren hareketsiz bir hayat sürmektir.
Bir başka neden de daha önce yapılmış yanlış, hatalı, bilinçsiz diyetlerdir. Özellikle açlık kürleri veya şok diyetlerin kas dokusu kaybına yol açtığı ve yağ-kas oranını bozduğu biliniyor. Yani yaptığınız her hatalı diyet, metabolizmanızı biraz daha zayıf düşürüyor.
Bir başka neden de hormonal faktörler. Tiroid bezi tembelliği, böbrek üstü bezlerinin aşırı hormon üretmesi, hipofiz bezi tembelliği gibi nedenler de metabolizma hızını düşürüyor. Hareketsiz bir hayatın, uzun uykuların, kilo vermede kullanılan bazı ilaçların, bitkisel hapların da metabolik hızı azaltabileceği aklınızda olsun.
Öğün atlamak, uzun süreli açlıklar, su içmeyi ihmal etmek gibi nedenleri de unutmayın. Kısacası metabolizmayı sabote eden nedenler oldukça fazla ve onları ortadan kaldırmadan kilo vermek bazen gerçekten güç olabilir.

Metabolizmayı yavaşlatan sebepler

Metabolizmayı yavaşlatan sebeplerin başında yaşın ilerlemesi gelir. Yaşlandıkça metabolik hız da düşer. Daha 30’lu yaşları takiben her 10 yıllık dönemde vücudunuz yüzde 2-4 daha az enerji yakmaya başlar. 40’lı yaşlar sonrasında kadınlarda menopozun devreye girmesi önemli bir metabolizma sabotajcısıdır. Erkeklerde andropoza bağlı metabolizma yavaşlaması ise 55 yaş sonrasında ortaya çıkar.
Eğer vücudunuzdaki yağ-kas oranı büyükse, yani yağlı bir vücudunuz var, kas dokunuz azsa metabolizma hızınız düşük olacaktır. Bu durumun en önemli nedeni, çocukluktan itibaren hareketsiz bir hayat sürmektir.
Bir başka neden de daha önce yapılmış yanlış, hatalı, bilinçsiz diyetlerdir. Özellikle açlık kürleri veya şok diyetlerin kas dokusu kaybına yol açtığı ve yağ-kas oranını bozduğu biliniyor. Yani yaptığınız her hatalı diyet, metabolizmanızı biraz daha zayıf düşürüyor.
Bir başka neden de hormonal faktörler. Tiroid bezi tembelliği, böbrek üstü bezlerinin aşırı hormon üretmesi, hipofiz bezi tembelliği gibi nedenler de metabolizma hızını düşürüyor. Hareketsiz bir hayatın, uzun uykuların, kilo vermede kullanılan bazı ilaçların, bitkisel hapların da metabolik hızı azaltabileceği aklınızda olsun.
Öğün atlamak, uzun süreli açlıklar, su içmeyi ihmal etmek gibi nedenleri de unutmayın. Kısacası metabolizmayı sabote eden nedenler oldukça fazla ve onları ortadan kaldırmadan kilo vermek bazen gerçekten güç olabilir.

Metabolizmayı hızlandırmanın anahtarı egzersiz yapmak

Düşük metabolizma hızının yarattığı kilo sorunundan kurtulmanın en kolay yolu, metabolizmayı hızlandırmanın altın anahtarını, yani düzenli bedensel aktiviteyi devreye sokmaktır. Kısacası ilk çözüm, hemen egzersize başlamaktır.
Orta yaşlara adım atarken yaşamınızla ilgili köklü değişiklik yapmayı düşünüyorsanız, hemen düzenli egzersize başlayın. Eğer daha az kilo almak istiyorsanız, daha çok egzersiz yapmalı, daha çok yağsız kas kitlesine sahip olmalı, ortalama metabolik hızınızı artırarak daha fazla kalori yakmalısınız. Egzersiz bu yönüyle metabolizmanızın en güvenilir arkadaşıdır.

Daha çok yağ yakan egzersizler hangileridir?

Metabolizmayı hızlandırıcı egzersizlerin aerobik olması yararlıdır. Çünkü depolanmış yağları yakabilmek için mutlaka oksijene ihtiyacınız var. Hangi egzersizi yaparsanız yapın, o egzersiz süresince rahat soluk alıp verebilmeli, egzersiz arkadaşlarınızla nefes nefese kalmadan sohbet edebilmelisiniz.
Yürümek, bisiklete binmek, golf oynamak, yüzmek… Kalp hızınızı mevcut hızından dakikada ortalama 25-30 civarında artıran bu aerobik aktiviteler, metabolizmanızı hızlandırmanın ve kalori yakmanın en iyi yoludur. Aerobik egzersizleri ağırlık kaldırma gibi dayanıklılık antrenmanları ile desteklerseniz, daha başarılı olursunuz.
Dayanıklılık antrenmanları ile hem aerobik aktiviteye oranla daha fazla kalori yakarsınız, hem de kas kütlenizi artırarak vücudunuzun enerji tüketen dokusal yapısını çoğaltırsınız. Bu konuda deneyimli bir fitness hocasından yardım alabilirseniz, başarı şansınızı artırırsınız.

SAÇ KREMİ İLE İLGİLİ BİLİNEN DOĞRU & YALNIŞLAR

 Şampuan sonrası kullanılan saç bakım kremleri hem saçların dolaşmasını önlüyor, hem de saç tellerine güç kazandırıyor. Bununla birlikte saç kremleri hakkında doğru ve yanlış bildiklerimiz de var. İşte saç kremleriyle ilgili doğru bildiğimiz yanlışlardan birkaçı…

Saç kremleriyle ilgili doğru bildiğimiz yanlışları ve doğrularını aşağıda bulabilirsiniz.
Yanlış: 2′si bir arada şampuan kullanınca, saç kremi kullanmama gerek yok.
Doğru: Şampuan çoğunlukla saçı temizlemek, saçtaki fazla yağı ve tozu arındırmak için formüle edilmiştir. Saç kreminin sahip olduğu kadar besleme ve koruma özelliklerine sahip değildir. O nedenle sadece şampuan kullanmak, saçın düzenli bakımı için yeterli değildir.
Yanlış: Saç kremi saçları döker.
Doğru: Öncelikle her gün 100 tele kadar saç kaybının normal olduğunu bilmek lazım. Ancak saç kremi kullanımıyla bunda bir artık olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Yanlış: Saç kremi kepek yapar ve saç derisini kaşındırır.
Doğru: Cildin yenilenme sürecinde ölü deri hücrelerinin normalden daha hızlı ve büyük parçalar halinde dökülmesine kepek deniyor. Saç kremi kullanımının buna yol açmadığı yine bilimsel olarak kanıtlanmış.
Yanlış: Şampuan üstüne sürekli saç kremi kullanmak, uzun vadede saça zarar verir.
Doğru: Saç kremi tersine saç üzerinde koruyucu tabaka oluşturarak saçı besler, onarır ve gelecek zararlara karşı korur.


MAKYAJDA MÜMKÜN OLAN EN İYİ SONUCU ALMAK...

Makyajdan mümkün olan en iyi sonucu almak için izlemeniz gereken bir sıra var; önce fondöten, ardından pudra ve son olarak da allık. Bu malzemelerin üçünü de kullanmak niyetindeyseniz her birinin kendine has inceliklerini bilmeniz yararlı olacaktır.


Makyaj yapılacak cildin temiz olması mutlak bir zorunluluktur. Kullandığınız makyaj malzemeleri ne kadar kaliteli olursa olsun, cildiniz temiz değilse akne gibi çeşitli cilt problemleriyle karşılaşabilirsiniz.

Fondöten, pudra ve allık

Makyajın altyapısını oluşturacak olan fondöten, cilt renginizle uyumlu olmalı ve mümkün olduğunca hafif, ince bir tabaka halinde uygulanmalı. Yüzün bütününde doğal bir renk elde etmek için saçların başladığı yerlere ve boynunuzun görünen yerlerine de fondöteni hafifçe yayın.

Pudra ile fondöten aynı tonda olmalı

Kullanacağınız pudranın fondöteninizle aynı tonda olmasına dikkat edin. Pudra fırçasını ne kadar büyük seçerseniz, elde edeceğiniz sonuç da o kadar doğal olacaktır. Fırçaya aldığınız pudranın fazlasını üfleyerek atmayı ihmal etmeyin.

Yüzü renklendirip yüz hatlarını belirginleştirin

Allığın asıl işlevi yüzü renklendirmek ve yüz hatlarını belirginleştirmektir. Elmacık kemikleriniz fazla belirginse ve siz bundan rahatsızsanız, allığı elmacık kemiklerinin üzerine yoğun olarak uygulamayın.
Burnunuzun fazla geniş olduğunu düşünüyorsanız, kenarlarına süreceğiniz bir miktar allıkla burnunuzun olduğundan daha dar görünmesini sağlayabilirsiniz. Her durumda bir miktar allığı alnınıza ve çenenize de sürmeyi unutmayın.
Gökçe
www.orikazan.com
5058690410

GÖZ KALEMİ İLE BAKIŞLARINIZA ANLAM KAZANDIRIN..

Göz kalemi, gözünüzü şekilden şekle sokabilecek kadar mucizevî. Göz kalemi sürme teknikleriyle gözlerinizi büyük, küçük, çekik veya parlak gösterebilirsiniz. İşte bilmeniz gereken püf noktaları…


1. Kaşlarınızın daha kalın, belirgin görünmesini istiyorsanız, göz kaleminizi kaş kalemi olarak kullanabilirsiniz.(ORİFLAME KAŞ SETİNİZ YOKSA:)
2. Koyu renk farınız bittiyse siyah, gri ve kahverengi kalemleriniz ile göz kapağını boya ve bir pamuk yardımıyla dağıtın.
3. Geçici dövme yapmak için göz kalemini kullanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken istediğiniz şekli çizmek.
4. Kedi gözlere sahip olmak için çektiğiniz kalemi göz bitiminden şakaklarınıza doğru uzatmanız yeterli.
5. Japonlar gibi çekik gözlere sahip olmak istiyorsanız, göz kaleminizi üst ve alt kirpiklerinin ortasından başlayıp göz bitimine kadar çekin.
6. Eğer beyaz tenliyseniz, kahverengi göz kalemi çekerek yüz hatlarınızı yumuşatabilirsiniz.
7. Gözleriniz büyükse, iç kısımlarına kalem çekerek onları daha ufak gösterebilirsiniz.
8. Gözlerinizi daha büyük göstermek istiyorsanız, alt üst çevresine kalem çekmeniz yeterli.
9. Gözlerinizin çekik görünmesini istiyorsanız, göz pınarından başlayıp gözün bitiş çizgisine kadar kalem çekmelisiniz.
10. Gözlerinizin dış kısmına kalem çekmeniz, bakışlarınızın daha anlamlı olmasını sağlar.
11. Göz kalemini çektikten sonra bir kulak çubuğu ile çizgiyi dağıtmayı deneyin. Böylece buğulu bakışlara sahip olabilirsiniz.
12. Alt göz kapağına beyaz kalem çekerseniz, gözlerinizin daha parlak görünmesini sağlayabilirsiniz.
13. Gözleriniz birbirinden uzaksa, göz ortasından göz pınarına kadar alt ve üst kısmına kalem çekmelisiniz.
14. Gözleriniz birbirine yakınsa, ortasından göz sonuna kadar alt ve üst kısmına kalem sürmelisiniz.
15. Kaşlarınızı daha uzun göstermek istiyorsanız, uygun renkli bir göz kalemi ile kaş çizgini uzatabilirsiniz.
16. Renkli gözlüyseniz, renkli göz kalemleri kullanmayı denemelisiniz. Mavi, yeşil tonlarındaki kalemler bakışlarınızı yumuşatır.
17. Sadece üst kirpik diplerine kalem sürmeniz, gözlerinizin daha kalkık görünmesini sağlar.

Anlamlı bakışlar için eyeliner

Eyeliner’ı sürmek zordur ve tecrübe ister. Bu arada rimelle beraber gözleri ortaya çıkarmak için birebirdir. Eyeliner gözleri belirginleştirir ve daha büyük görünmelerini sağlar.
İşte düzgün bir şekilde eyeliner sürmek için dikkat edilmesi gereken kurallar…
- Dışa doğru kalınlaşan ince bir çizgi, birbirine yakın olan gözlerin geniş durmasını sağlar.
- Eyeliner gözün bittiği noktadan en fazla bir milimetre ötede bitmeli, daha fazla uzatılmamalıdır.
- Üst kirpiklerin hemen üzerine çizeceğin ince bir çizgi gözleri doğal olarak belirginleştirir.
- Eyeliner’ı üst göz kapağı üzerinde gözlere yakın bir şekilde ve tek başına kullanabilirsiniz. Bu, yaz için de uygun olacaktır.
- Eyeliner sürerken dıştan içe doğru çek ve boyanın gözün iç kısmından ziyade dış kısmında belirgin olmasına özen gösterin.
- Gözünüzün içine eyeliner ya da kalem çekmeyin, enfeksiyona sebep olabilir.


SARKMIŞ GÖĞÜSLER NASIL DİKLEŞTİRİLİR?

Göğüslerde meydana gelen sarkma, yumuşaklık ve deformasyon özellikle de güzelliğine önem veren kadınların en çok duyarlı oldukları konuların başında yer almaktadır.
Yapısında hiç kas olmayan tamamen yağ ve süt bezlerinden oluşan göğüsler zamanla yer çekimi, yaşlanma, sık kilo alıp verme, doğum, emzirme, yanlış sutyen kullanımı gibi nedenlerle eski diri ve dik görünümlerini yitirirler ve bu durum estetik açıdan bayanların huzursuz olmasına ve çeşitli yöntemler aramasına neden olur.
Sizlerin de çok iyi bildiği gibi ilk akla gelen büyütme, küçültme ya da silikon gibi operasyonlardır. Ancak ben şahsen bir kadının kadın olduğunu vurgulayan göğüs gibi önemli bir uzvunu cerrahi müdahalelerle riske atmasını kesinlikle doğru bulmuyorum.

Kaldı ki silikon ve benzeri yöntemlerin zararlı olup olmadığı halen tartışılmaktadır.
ABD ve Avrupa’da silikon yaptıranlar bile zamanla bunları çıkartmaktadırlar.
Göğüs güzelliğini korumak için bunları yapın

- Çok sıcak su ile duş almayın.
- Her banyodan sonra soğuk su ile masaj yapın.
- Üstsüz güneşlenmeyin.
- Doğru sutyen kullanın.
- Sutyensiz spor yapmayın.
- Sürekli yüz üstü yatmayın.
- Çok sık kilo alıp vermeyin.
- Düzenli olarak nemlendirici bir krem ile masaj yapın.(ORİFLAME PERFECT BODY SERİSİ)
- Özellikle boyun, omuz ve kolları çalıştırıcı egzersizleri ihmal etmeyin.






BOYUN BAKIMI İPUÇLARI....

Boyun, bir kadının yaşını belli eden bölümlerin başında gelir. Son derece hassas bir yapıya sahip olduğu için de özen ister. Güzel bir boyuna sahip olmak için biraz vakit ayırmak, biraz da özen göstermek yeterli…



Gece yatmadan önce, boyun bölgenize önce tonik ardından da besleyici bir krem uygulamalısınız. Bu krem, cildin yorgunluğunu giderir. Bu işlemin ardından da boynunuza masaj yapabilirsiniz.(Yaşınıza uygun Oriflame Kremleri bu uygulama için son derece uygundur.Düzenli kullanıldığında kesin sonuç alırsınız)

Uyarıcı losyonlar kullanın

Masaj yaparken, elinizle boynunuza daireler çizin. Bu hareketi, boğazdan enseye doğru yapın. Sağ eliniz sol, sol eliniz ise sağ tarafta olmalı.
Önce kırışıklıkları parmak ucunuzla ovuşturun. Daha sonra da yüzün alt çevresini baş ve orta parmaklarla hafifçe sıkıştırın. Elinizin ters kısmını kullanıp, çenenin altına vurarak da masajı tamamlayın.
Canlılığını kaybetmiş dokular için gerekli şeylerin başında ise, uyarıcı losyonlar gelir. Bazı bitki özleri, kan dolaşımını rahatlatıcı özelliklere sahiptirler. Losyonların deriye işlemesi ise, esnek saplı ve ucuna pamuk sarılmış bir fırçayla olabilir.
Gökçe
www.orikazan.com
www.gokceunalan.com
505 8690410

26 Mart 2013 Salı

DUDAK MAKYAJI YAPARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÇOK ÖNEMLİ NOKTALAR


Güzel ve çekici dudaklara sahip olmak güzel bir göz makyajının ardından en önemli güzellik bölgelerindendir. Güzel dudaklara sahip olmak için dudağınıza uygun makyaj yapmanız gerekmektedir. İşte seksi ve dolgun dudaklara sahip olmak isteyenlerin dudak makyajı yaparken dikkat edilmesi gereken püf noktalar…

Dudakları boyamak, yüz makyajını tamamlar. Hoş bir ağza dikkat çeker. Ancak dudaklarınızı boyarken dikkat etmeniz gereken ayrıntılar vardır.
Dudak boyasının en kullanılan türü katı ve çubuk şeklinde rujlar olmasına rağmen, iyi dudak makyajı bir dudak fırçasıyla gerçekleştirilir. Çubuk şekli, dudağa tam şekil vermek için fazla kalındır.
Ağızda pek çok yağ salgılayan bezler bulunduğu için, dudaklar kurumaya eğilim gösterir. Bu yüzden dudak boyaları diğer kozmetiklerden daha yumuşaktır.  Çoğu dudak boyası, mum, yağ ve yağ alkollerinin renk verici maddelerle karışımından oluşur. Eğer renk maddesi dudaklara direkt olarak temas ettirilirse, dudakları kurutur. Bunun için fondöten tabakası uygulamak önemlidir.
Dudak şekillerine göre makyaj yapmak
İnce dudaklara dolgun görünüm vermek için, fondöteni dudağın tüm yüzeyine uygulayın. Daha sonra dudağın doğal sınırını aşacak şekilde dudak kaleminizle bir sınır çekin. Parlak bir gölge veren dudak rengi ile içini doldurun veya bol miktarda parlatıcı kullanın.
İri dudakları aşağı doğru yaygınlaştırmak için, fondöten uygulaması yapın. Daha sonra kalemle dudak sınırının biraz içinde kalacak şekilde çizme işlemini bitirin. Üstüne doğal renklerde ruj uygulayın.

Sarkık dudakları, dudak köşelerini bir örtücü ile kapayarak, daha iyi bir görünüme kavuşturabilirsiniz. Daha sonra dudak köşesini yukarı doğru yaymak için dudak kalemi kullanın ve çerçevenin içini kalem ile boyayın.
Eğer sadece üst veya alt dudağınızın dolgunluğu azsa, daha ince olan dudağın üzerine fondöten uygulayın. Doğal sınırın biraz üstünden şeklini kalemle çizin. Sonra dolgun dudak yüzeyini, ince olanına göre daha koyu boyayın.
Yaş ilerledikçe, doğal dudak sınırı belirginliğini yitirir. Dudak, şeklini çarpıtan kırışıklarla çevrelenir. Koyu renk bir kalem ve iyi bir ruj, boyanın dudakların dışına taşmasını önleyecektir. Parlatıcıyı idareli kullanın ve ruj rengini dikkatli seçin. Eğer ruj çok solgun renkteyse, yıkanarak gitmiş gibi durur. Aksine çok parlaksa, fazla gösterişli görünecektir.
GÖKÇE
www.orikzan.om & www.gokceunalan.com
505 869 04 10

25 Mart 2013 Pazartesi

DUDAK KALEMİ NASIL ÇEKİLİR?


Bayanların makyajlarını hem daha kalıcı hem de daha güzel hale getirmek için kullandıkları küçük ipuçları vardır. Hem daha seksi görünüm hem de daha yumuşak geçişler sağlamak için en çok merak edilen konulardan olan bir kaç ufak detayı araştırdık. 
Acaba Dudak Kalemi Nasıl Çekilir? Dudak kalemi çekmezsek makyaj eksik kalır mı? Dudak Kalemi Nasıl Çekilmeli ki fazlalık olarak görünmesin? Dudak Kalemi çekmenin sırrı nedir? Dudak Kalemi çekerken hangi renkleri tercih etmeliyiz? Dudak Kalemi ve ten renginin önemi nedir?
 Dudak kalemi
- Dudaklarınız inceyse kalemi dudağın biraz dışından çekebilirsiniz ancak bunu abartmayın.
- Kalemin ucunun biraz küt olması daha yumuşak bir etki yaratacaktır.
- Keskin ve koyu renkte kalem çekilmesi dudaklarızın doğallığını bozacaktır, günlük makyajda bundan kaçının.
- Dudak kaleminizi rujun üstünden de sürebilirsiniz, bu iki rengin daha iyi kaynaşmasını ve çizginin yumuşamasını sağlar.
- Makyaj uzmanları genelde rujun fırça ile sürülmesini tavsiye eder ama bunu özellikle günlük makyajınızda yapmasanız da olur.


Üstünden geçin
- Ruju sürerken dudak kalemininde hafifçe üstünden geçmelisiniz, sürdükten sonra dudaklarınızı biririne yapıştırıp biraz hareket ettirirseniz de olur. Rujun fazlasını da bir parça mendille alırsanız daha pürüzsüz görünürler. Sürdüğünüz rujun kalıcı olmasını istiyorsanız kolay çıkmayan long-lasting rujlardan kullanabilir yada dudaklarınızın kuruma problemi yoksa rujdan önce biraz pudra sürebilirsiniz.
- Rujun rengine gelince, modadan önce kendinize, yaptığınız makyaja ve gideceğiniz yere uygun olmasına dikkat edin. Mesela kahverengi tonlarında far kullanmışsanız kırmızı yada pembe değil yine kahverengi tonlarında bir ruj kullanın. Gündüz, fazla iddialı renklerden kaçının, dudak renginizden biraz daha koyu yada biraz daha açık, ‘ruj sürdüm’ diye bağırmayan doğal renkleri tercih edin.
Gökçe
www.orikazan.com & www.gokceunalan.com


DUDAK DOLGUNLAŞTIRICI FORMÜLLER


İşte Förmüller:
Bir parça tarçını ıslatarak dudaklarınızın üzerinde gezdirin. Aynı şekilde tarçın yağını da deneyeblirsiniz. Bunların dışında içeriğinde niyasin ve dolaşımı hızlandırıcı B vitamini bulunan dolgunlaştırıcılar kullanırsanız dudaklarınızın görünümünü bir anda değiştirebilirsiniz.
İnce dudaklar
Dudak tonunuza yakın bir kalemle dudağınızı çevreledikten sonra parlatıcı sürerseniz dolgun bir görünüm elde edersiniz.
Renksiz dudaklar
Ne kadar genç olursanız olun çok fazla ruj sürmek dudaklarınızın doğal renginin kaybolmasına yol açar. Canlı bir görünüm için rujunuzu fırçanıza sürerek dudaklarınızın üzerinde gezdirin. Sonra da parmaklarınızla yayarak dağıtın.
Solgun göründüğünüzde
Süreceğiniz canlı renkli bir ruj bütün yüzünüzü aydınlatmaya yarayabilir. Kendinizi yorgun hissettiğiniz zamanlarda en iyi çözüm kırmızı ya da kiremit tonlarda bir ruj sürmek olacaktır.


Rujunuz akarsa
Özellikle yağlı bir cildiniz varsa rujunuz bir süre sonra dudaklarınızın dışına taşabilir. Bu durumu engellemek için rujunuzu ya da parlatıcınızı sürmeden önce dudak çevresini dudak kaleminizle geçin (kremsi yapıdaki kalemler yerine kuru olanları tercih edin) ya da dudağınızın çevresindeki çizgileri bir kapatıcıyla doldurun.
Düşük dudaklar
Rujunuzu dudağınızın tam ortasında kalacak şekilde sürün. Köşelere uygulamaktan kaçının.
İnci gibi dişler
Dişlerinizde en az cildiniz kadar bakımı hak eder. İnci gibi dişlere sahip olmak güzelliğinize güzellik katar. Dişlerinizi günde en az iki kez fırçalamalı ve diş ipiyle temizlemelisiniz. Ayrıca düzenli olarak dişlerinizi temizletmelisiniz.
Taze bir nefes
Eğer mümkünse çay, kahve ya da kırmızı şarap tüketiminden sonra lekelerin yerleşmesini engellemek içn dişlerinizi fırçalayın.

TER KOKUSU NASIL GİDER?

Özellikle yaz aylarında terlemek tam bir işkence. Terleme önleyiciler, koku önleyiciler ya da deodorantların bile işe yaramadığı zamanlar oluyor. Güzellik önünde özellikle kadınlar için büyük engel olan ter kokusu, bir tür sağlık problemine işaret ediyor olabilir.
Kullandığınız ürünlerin hiçbiri bir işe yaramıyorsa, aşırı terleme rahatsızlığınız olabilir. El, ayak, koltuk altı gibi bölgelerde aşırı terleme, hem sosyal hayatınızı olumsuz etkiler hem de gündelik işlerinizde sizi zora sokar. Fazla kilolar, şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıklar, aşırı kafein ve nikotin tüketimi gibi etkenler fazla terlemeye sebep olabilir.
Terlemeyi sağlayan yapı, sempatik sinirlerdir. Çoğunlukla koltuk altı terlemelerinde ya da el terlemelerinde, terlemeye sebep olan sinirlerin yakılmasıyla tedavi uygulanması mümkün. Bu tedavi ile fazla çalışan sinirlerin yakılması ya da kesilmesi sağlanır ve bu sayede terleme sorununuz çözülür. Yüksek verim alınabilecek bir tedavi yöntemi de botoks. Botoksla da fazla çalışan sinirlerin salgı yapması önlenir.


Gökçe
www.orikazan.com & www.gokceunalana.com
505 869 04 20

GÜZEL BACAKLAR İÇİN BACAK BAKIM ÖNERİLERİ

Bacaklar’ın dış görünümü, fiziksel yapısı, doğanın kadına verdiği bir hediyedir. Her kadın sütun gibi bacaklar’a sahip olmak ister. Düzgün bir bacak bakımla daha da güzelleştirilebilir,  güzelliğini korur.
Bacaklar`ın cilt güzelliği, cilt bakımından ve genel bakımdan ayrı düşünülmemelidir. Genellikle eller için kullanılan bakım ürünleri, bacaklar için de kullanılır. Tonikler ve losyonlardan da yararlanabilirsiniz. Sağlıklı bir cilt görünümü ancak iyi bir kan dolaşımına sahip olmayı gerektirir. Dolaşımı artırmanın ve sağlıklı olmasını sağlamanın en iyi yolu, masaj ve spor yapmaktır. Kasları çalıştıracak ancak aşırı gelişimine neden olmayacak sporlar, güzel bir bacak görünümü sağlar. Yürüyüş, step, aerobik, yüzme önerilebilir. Egzersiz sonrası kaslarda biriken atık zararlı maddelerin atılımı için iyi bir dinlenme gereklidir.


Nelere dikkat etmeli?
Bacak bakımı konusunda dikkat etmeniz gereken noktaları sıralarsak:
Yorgun bacaklar`ınızı mutlaka dinlendirin. Ayağınızı, bacaklar`dan başlayıp topuğa dek kremleyin. Uygun bir yere uzanın ve bacaklar`ınız kalbiniz seviyesinde olsun. Ayağınızın altına çok yüksek olmayan bir yastık koyabilirsiniz. Bacaklar`ınızı sıra ile havaya kaldırın, el parmaklarınızla kasları, uzun eksenleri boyunca iyice sıkarak masaj yapın. Başlangıçta yumuşak olan masaj, adeleler alıştıkça sertleşmelidir.
Bol bol yürüyüş ve spor yapın. Egzersiz, kan akımını hızlandırır ve bacak kaslarınızı besler, gerginlik, sıkılık sağlar. Yürüyüşte kullanacağınız ayakkabıların rahat olmasına dikkat edin. Egzersiz sırasında terleyen ayaklarınızı derhal yıkayın ve iyice kurulayın. Nem, mantar enfeksiyonlarını davet eder. İstenmeyen kokular ortaya çıkabilir.
Bacak cildinin bakımında, yüzünüze kullandığınız nemlendirici ve tonikleri kullanınız. Eğer bacağınızın cildi pürtüklü ise bitkisel sütler ile daha güzel bir görünüme sahip olabilirsiniz. Bacak cildiniz UV ışınların özellikle yaz aylarında açıktır. Yüzünüze gösterdiğiniz özeni mutlaka bacaklar`ınızada göstermelisiniz. Kullanacağınız ürünlerin UV filtresi içermesi mutlaka gerekir.
Bacağınızdaki tüyler yumuşaksa; bol oksijen sürerek onları sarartıp, görünmez hale getirebilirsiniz. Sert iseler; tüyleri mutlaka yok etmeniz gerekir. Bu takdirde değişik epilasyon yöntemleri uygulayabilirsiniz.
Bacağınız kalın ve fazla kaslı ise, parafin banyoları, uygun spor ve zayıflatıcı bir beslenme sistemiyle onları biraz inceltebilirsiniz.
Gökçe
www.orikazan.com & www.gokceunalan.com
505 8690410

ÇALIŞAN KADIN NASIL GİYİNMELİDİR..

Bu sezon yeşil, kırmızı, mavi ve turuncu moda. Bunların yanı sıra havalar ısındıkça beyaz da tamamen hayatımıza girecek ve tepeden tırnağa beyaz kıyafetler giyeceğiz.
Etek, işyerinizde veya ofisinizde en çok giyeceğiniz parçalardandır. Bu yüzden eteklere yatırım yapın. Ancak etek boyunun dizinizin çok üzerinde olmamasına, diz hizasında veya dizinizin biraz üzerinde olmasına özen gösterin.
Çok dar etekler rahat hareket etmenizi engeller. Bu yüzden koşuşturmalı bir işiniz varsa, dar etekleri tercih etmeyin.
Topuklu ayakkabılar her işkadınının vazgeçilmez aksesuvarlarındandır ancak ayakkabı seçiminizde dikkatli olmanız gerekir. Ayağınızı sıkan ayakkabılar işyerinde dikkatinizi dağıtır, ağrıdan işe konsantre olamazsınız.
Topuklu ayakkabılarda dolgu topuğu tercih edebilirsiniz çünkü sivri topuklar rahat hareket etmenizi engeller. Yaz aylarında ise şık babetler eteklerinizle çok hoş kombine olur.




Gömlekler ve ceketler ofis şıklığını garantileyen klasik parçalardandır. Özellikle gömlekler çok önemlidir. Bir gömleğin kumaşı ve modelinin yanı sıra, temiz ve ütülü olması da önemlidir.
Günlük tişörtler, çok bol gömlekler, logolu, sloganlı, resimli veya straples bluzlar işyerleri için uygun değildir. İş kıyafetleri hafta sonu veya gece giyinilen kıyafetlerden farklı olduğu için gardırobunuzda iş kıyafetlerine özel ayrı bir bölüm yaratın ve o bölüm için klasik birkaç parçaya yatırım yapın. Örneğin dar kesim etek-ceket ve pantolon-ceket takımlar ile beyaz gömlekler satın alın.
Yaşınız ilerlediyse ve önemli bir mevkideyseniz; daha klasik çizgileri tercih ederek, profesyonelliğinizi gösterin.
www.gokceunalan.com
505 869 04 10
www.orikazan.com

24 Mart 2013 Pazar

KALÇA VE BASENLER NASIL ZAYİFLAR???

Kolay yoldan kilo verdiren diyetler, yaşadığınız esas sorunları çözmede size yardımcı olmazlar.
Bu diyetleri uygulayan birçok insanın sıkça yaşadığı bir diğer problem de, başarılı bir şekilde incelme konusundaki becerinize olan güveninizi yitirmenize neden olmalarıdır. Özellikle basen ve kalçalardan kilo vermek isteyenler kesinlikle hızlı ve kolay diyetleri denememeli..
Ne yapmalısınız?
Kilo verme hızı ve miktarı konusunda gerçekçi olun. Mümkün olandan fazlasını beklemek, sizi başarısızlığa iter. Gerçekçi hedeflerinize ulaşmak için yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerse, hedeflerinize güvenli ve emin adımlarla ulaşmanızı sağlar. Diyet yaparken, dengeli bir şekilde beslenmeniz, vücudunuzu ve zihninizi, sağlıklı ve aktif tutmak kalmak için gereken gıdaları aldığınıza inandırır. Düzenli öğünler ve sevdiğiniz besinlerden tüketeceğiniz ufak porsiyonlar da tatmin olmanızı sağlar. Sağlıklı bir beslenme şekli, aynı zamanda kalp hastalıkları, bazı kanser tipleri, şeker hastalığı, katarakt ve akciğer bozuklukları risklerini de azaltır.
Günde 500 kalori almanız gerekiyor
Yarım kilo vücut yağının içerdiği enerji miktarı 3500 kaloridir. Bu durumda, haftada yarım kilo verebilmek için, günde 500 kalori daha az almanız gerekmektedir. Bunu başarmanın en iyi yolu da, daha az kalori almak için ufak tefek değişiklikler yapmak ve daha hareketli olmaktır. Örneğin; bir bar çikolata yerine bir adet muz yemeniz 150, standart mayonezli lahana salatasını (coleslaw) diyet mayonezli yemeniz 240 kalori kazandırır.
Buna 15”er dakikalık iki kısa yürüyüşü de eklerseniz (150 kalori yakar), 540 kalori daha az almış olursunuz. Kilo vermenin tek bir doğru yolu yok. Önemli olansa, bunu sağlıklı ve gerçekçi yollardan başarmak. Böylece kilo verirken, ihtiyacınız olan besleyenleri alabilir, kendinize daha olumlu yaklaşabilir ve hayatınızı aynen yaşamaya devam edebilirsiniz. Bu, aynı zamanda kilonuzu korumaya yarayacak yeni beceri ve tutumlar geliştirmenizi de sağlar.



Sağlıklı kilo vermek için…
- Kilonuzu kontrol edebileceğinizi ve bunun size olumlu etki edeceğini hissedin.
- Geçmişte yaptığınız diyetlerin hangilerinin (ya da bu diyetlerin içerdiği şeylerden hangilerinin) işe yaradığını, hangilerinin yaramadığını düşünün. Bu bilgiyi, size yardımcı olacak değişiklikleri planlamada ve geçmişteki hatalardan kaçınmak için kullanın.
- Yaşam tarzınızda küçük ve devamlılığını sağlayabileceğiniz değişiklikler planlayın.
- Sorunlarınızı tanımlayabilmek için bir beslenme ve düşünce günlüğü tutun. Böylece neyi niçin yediğinizi anlamış olursunuz.
- Gerçekçi hedefler belirleyin ve haftada yarım ya da bir kilodan daha fazlasını vermeyi amaçlamayın.
- Güne kahvaltıyla başlayın ve öğünlerinizi düzenli yiyin.
- Ana besin gruplarından sağlıklı seçimler yaparak, öğünlerinizi bunlarla hazırlayın.
- Az yağla yemek pişirmeyi deneyin.
- Bol bol sebze ve meyve yiyin.
- Yemeğe karşı ‘Ya hep ya hiç” gibi bir tutumdan ziyade, esnek bir tutum benimseyin.
- Duygularınızla başa çıkmayı öğrenin, onları yemekle geçiştirmeyi değil.
- Günlük hayatınızda daha çok hareket edin.
- Hareket etmek için günde 30 dakikanızı ayırın. Her gün yapamıyorsanız, olabildiğince sık yapmaya çalışın.
- Çevrenizden destek alın.

Yapmamanız gerekenler
- Hızlı kilo verdiren yöntemlere itibar etmeyin.
- Kilo vermek için tek motivasyonunuz görüntü olmasın. Sağlık ve kendini iyi hissetmek de son derece önemlidir.
- Eğer kötü bir gün geçirdiyseniz, ya da fazla yediyseniz, vazgeçmeyin. Fazla yemek, amacınıza ulaşmanızı geciktirebilir ama vazgeçerek hiçbir şey elde edemezsiniz.
- Kilo problemlerinizi çözmek için bir diyete sırtınızı dayamayın. Bu, kilo vermenizde yol gösterici olur ama öncelikle bunu kalıcı kılmak için, güven kazanmalı ve yaşam tarzınızda değişiklikler yapmalısınız.
- Yavaş yavaş kilo veriyor olmak karşısında sabırsız davranmayın. Çünkü sonunda uzun vadeli bir başarı elde edeceksiniz. WELLNESS BY ORİFLAME SAĞLIKLI KİLO VERMENİN YOLU..MUTLAKA İZLEYİN..